27 Temmuz 2012

JITEMCI YAVUZ GÜNES,BURHANETTIN KIYAK

Jitem Cizre sorgu kisim amiri Yavuz uzman cavus,94.95.kismen 96 yilinda Cizre Jitem sorgu kisim amiri olarak görev yapti.bu 3 yil icerisinde cizre jitem timinin bütün faliyetlerinde yer aldi.infaz,harac,kacakcilik gibi yüzlerce yasadisi ise bulasti.

Jitemci YAVUZ Tutuklandi

Yavuz uzman cavusun komutani
 Jitem sorgu kisim amiriYavuz Uzman Cavus Tutuklandi
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen, faili meçhul cinayetler davasında "Yavuz" kod adlı bir uzman çavuşun sık sık ismi geçiyordu.

Yenilendi FLAS..Desifre ettigimiz jitemci gözaltina alindi

FLAS..... Cizre jitem sorgu kisim amiri,yavuz kod Burhanettin Kiyak Ankarada gözaltina alinip,Diyarbakira götürüldü.

7 Mayıs 2011

Bir itirafcinin kaleminden -15-

kürd isadami halis toprak iflas ettirildi
                                          ONALTINCI BÖLÜM
ERNK raporu içerik bakımından belirttiğim gibi devleti ve sivil kitlemizi de
ilgilendiriyordu. Çünkü, raporda ihanet kavramı ön plana çıkmıştı.
Raporun bir bölümünde Doğu Perinçek'ten de söz ediliyordu. Doğu Perinçek'in ismen
raporda belirtilmesi Türkiye'de ne denli kirli oyunların oynandığını ve bu oyunların
kimlere değin ulaştığını açıkça ortaya koyuyordu.

Bir itirafcinin kaleminden-14-


                                ONBEŞİNCİ BÖLÜM                              Bir gece vakti idi. Herkes evinde mışıl mışıl uyuyordu, Aile, evini ilçeden uzak,
yolu dahi olmayan bir köyde kurmuştu. Bu yüzden geceleri çok sessiz oluyordu.
Ailenin en yaşlısı Ayşe nineydi. O, eşini çoktan kaybetmişti. Yıllar boyu kendisini
ufacık, ama tatlı mı tatlı yuvasının sıcaklığıyla avutuyordu. Ayşe nine, yaşlı olmasına
rağmen her sabah erkenden kalkardı; ineklerini sağar, akşama kadar bir canından
çok sevdiği torunlarına bakma telaşı ile koşar bir de çayırlara saldığı davarları
bekleyip durmadan evinin önündeki bahçesini sulardı.

Bir itirafcinin kaleminden -13-

                                               ONDÖRDÜNCU BÖLÜM
Abdullah ÖCALAN, henüz Suriye'nin başkenti Şam'dan çıkmamıştı. Öcalan'a
göre; ARGK'nin askeri anlamda asıl amaçlanan işlevim görmesine karşın, tatminkâr
siyasal bir zemine oturulmadığından silahlı mücadelenin ağırlığını hissettirici
boyutlarda idame ettirmek gerekiyordu. Ancak, yalnız ARGK'nin çalışmaları yeterli
gözükmemekte buna, ERNK adlı cephe kanadının da destek çıkması lazım geliyordu.

20 Nisan 2011

Bir itirafcinin kaleminden -12-

                                              ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Kimimiz ve gerçekte çoğumuz PKK'yı aktif halde iken bile küçümsemiş ve
yürüttüğü mücadelesinin bir ütopya olduğunu düşünmüşüzdür.
Bu düşünceye müteakip iki ayrı konuyu tek noktada birleştirmenin yanılgısından
olsa gerek PKK realitesi Türkiye Devleti'ne pahalıya mal olmuştur.

Bir itirafcinin kaleminden -11-

                                                ONİKİNCİ BÖLÜM
Kim PKK'ya nasıl yardım etti?
Tarih tekerrür ediyor!
KISIM BİR:
PKK'nın var oluşunu ve ayakta yıllar boyu nasıl kalabildiğini irdelediğimiz zaman
karşımıza sistem anlayışı çıkıverecektir.
PKK, gerçek mânâda tanı bir sistem anlayışı üzerine kurulu idi. Gerçi ilk.
oluşum sürecine bakıldığında oldukça kopuk ve istikrarsız bir görünümde olduğu
sanılacaktır.

Bir itirafcinin kaleminden -10-

Dogu Perincek

                                                  ONUNCU BÖLÜM
PKK, küçümsenecek gibi değildi!
Dağlardaki mevcut militan kadrosuna bakıldığında gayet sistematik, oturtulmuş,
koordineli bir çalışma ile yüzleşileceği muhakkaktı. Olaylar öylesine bilinçli koordine
ediliyordu ki, siyasal çözüm atılımları kırsaldaki silahlı mücadelenin dönemsel
taktiklerine orantılı dizayn oluyordu. Bundan dolayı olsa gerek, gerçekten de ister
terör deyin, ister bu olaylara başka boyutlar kazandırın, PKK, kesinlikle önemli bir
aşama katetmişti.

Bir itirafcinin kaleminden -9-

"Ebubekir"Halil Atac

                                              DOKUZUNCU BÖLÜM
1993 yılı bahar aylan içerisinde, Bitlis iline bağlı kırsal kesimde, Bitlis grubu ile
buluşmak üzere Şirvan bölgesinden ayrılmış, Bilge adlı örgütün merkezi üyesinin de
içinde bulunduğu yedi kişilik grupla hareket etmiştik.
Bitlis grubu, seviyesi itibari ile diğer bölgelerden daha kaliteli, aydın
militanlardan oluşuyordu. Çoğu şehir hayatının zevkine ve kurnazlığına kendini
kaptırmış şahsiyetlerden ibaretti.
Örgüt deyimiyle;

Bir itirafcinin kaleminden -8-

                                    SEKİZİNCİ BÖLÜM
Tatlises derin devletin suikastina ugradi
Nice dolaplar döndü şu ülkede!
Ah, bunlara şahit olan duvarların, ağaçların dili olsa da bir bir anlatsalar... Biz
kimleri görmedik ki! Kandırılarak dağlara kaldırılan zavallı gençlere terörist diyen
yetkili devlet personellerinin PKK örgütü ile ilişkilerini, örgüte milyarlar akıtan kan
emicilerle aynı odanın havasını telaffuz ettiklerini, örgüte eleman kazandıranların bu
işi bir ticari maksat haline dönüştürerek ikili oynayıp, akabinde devletin helikopterine
binerek

Bir itirafcinin kaleminden -7-

                                         YEDİNCİ BÖLÜM
Turgut Özal zehrilendigi iddia edildi
Umutların umutsuzluğa dönüştüğü, güllerin solduğu, gençliğin yok olup
yozlaştığı, kardeşin kardeşi öldürttüğü Türkiye gerçeği içerisinde yitirilmek
istenmeyen mî, yoksa bitirilemeyen mi bir Örgütle karşı karşıya kalınmıştı?
Maalesef çıkar ve menfaatler doğrultusunda yönlendirilen ihanetler topluluğu
oluşturulmuştu, Türkiye'de... İhanetlerin yaşandığı ve kuşkusuz yaşatılmaya devam
edileceği bir ülke olmuştu burası.

Bir itirafcinin kaleminden -6-

                                      ALTINCI BÖLÜM
Akin Birdal öldürülmek istendi
1993 yılı idi. Planladığımız kansız eylemlerden birinde, Tatvan-Van karayolunu
kesmiştik. Bu eylemde yabancı uyruklu dört turist ile, biri asker biri de polis olmak
üzere toplam altı kişiyi rehin almıştık.
1993 yılındaki bu eylem görevini Tatvan kırsalında birinci bölge elemanı olarak
üstlenenlerden biriydim.

19 Nisan 2011

Bir itirafcinin kaleminden -5-

                              BEŞİNCİ BÖLÜM
Bilineceği üzere, devleti, birçok konularla alâkalı olarak bilgilendirmekle beraber,
yapılan yanlışlıkları ve de art niyeti gördükten sonra PKK'ya yardım ve yataklık eden
kişilerin üzerine de gitmekten çekinmedim. Ancak birtakım karanlık isimler vardı ki,
işte bunları deşifre etmek zamanın ve şartların uygun olamaması nedeniyle mümkün
olmamıştı.

Bir itirafcinin kaleminden -4-


                                    DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Kader işte!
1996 yılının Haziran ayında, Bitlis iline bağlı Hizan-Tatvan arasındaki kırsal
bölgede icra edilen bir operasyon esnasında çıkan silahlı bir çatışmada, hayatını
kaybeden örgüt militanlarından birinin üzerinden iki adet belge ve çok sayıda
doküman çıkmış, bu belgeleri uzun süre elimde muhafaza etmiştim. 1997 yılında tam
anlamıyla serbestlik kazandığımda Perinçek'in aynı pratiğine devam ettiği ve bunun
bir çok günahsızın canına mal olduğu bilinciyle

Bir itirafcinin kaleminden -3-


                                                 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
1993 yılı içerisinde eyalet karargahından geçiş yaptığım Gevaş Bölgesi kırsal
kesiminde aslen Cizreli olan Ali kod adlı bölge sorumlusunun denetiminde eylem
ağırlıklı icraatlarda bulunuyorduk. Tarihîni ay ve gün olarak anımsıyamadığım -ki bu,
yılları dahi unuttuğumuz baz alınırsa oldukça doğaldır- mahrumiyet ortamında,

Bir itirafcinin kaleminden -2-

İKİNCİ BÖLÜM
1993 yılı bahar ayında üst üste operasyonlar düzenleniyordu. Güvenlik
kuvvetleri karşısında psikolojik ve askeri yıkıma uğrayan örgüt militanları pasif
konumda kalmışlardı. Operasyonlar nedeni ile eylem gerçekleştirememe durumu
panik ortamı oluşturmuştu.

Bir itirafcinin kaleminden -1-

Savaş, iki veya daha fazla güç arasında çatlak veren, siyasi Çözümsüzlük
sonucu doğrudan çıkan çatışmalara veya türlü şiddet kullanımlarına verilen bir isim
olsa da pratikte gerçek bir sanattır. Bunu icra edenler de birer savaş sanatkârıdırlar.
Bu sanatı en iyi icra eden şüphesiz galip savaş sanatkârı olmaya adaydır.
Ancak acı bir tanım vardır ki; kanımca bu, savaşın en doğru ifadesi olacaktır.
Aslında savaş bir sanatın ölüm ile icra ediliş şeklidir. Burada esas olan, kural
tanımamazlıktır. Hileyi en iyi kuran zaferin mutlak sahibi olacaktır. 

1 Nisan 2011

Eski Cizre kaymakamlarina gönderilen 29 maddelik tehdit mektuplarinin sahibi kim olabilir?

Daha önce eski cizre kaymakamlari jitem davasi taniklarina gönderilen 29 maddelik tehdit mektuplari ortaya cikmisti.
Bu mektuplari eski cizre ilce jandarma komutani cemal temizöz`ün savunmalari ile olan benzerlikler dikkatimizi cektigi icin bunlari kamuoyu ile yorumsuz paylasmak istedik.
29 maddelik tehdit mektubunu jitem komutani Cemal Temizöz`ün savunmalariyla birlikte yayinliyoruz.

30 Mart 2011

Cizrede görev yapan kaymakamlar yalan söylüyor....

Diyarbakirda görülmekte olan faili mechul ve jitem davasinda Taniklik yapan dönemin cizre kaymakamlarnin verdikleri ifadelerde hic bir seyi bilmediklerini,faili mechul cinayetlerden ve jitemden haberdar olmadiklarini hepimiz okuduk.
mahkemede yargilanan itirafcilari tanimadiklarini,sadece Cemal temizöz ve o dönem belediye baskani olan kamil atag`i tanidiklarini,islenen cinayetlerden ve jitemin varligindan bihaber olduklarini söylemelerinin bize gelen bilgilerdende anlasilacagi gibi yalan oldugunu bize bilgi veren tanigimizin anlatimlariyla ortaya koymaya calisip kücük bir arastirmayla bunun ortaya cikacagini söylemekle yetiniyor ve sözü dönemin tanigina birakiyoruz.

Dönemin Cizre şu an İzmir’in Buca ilçesi Kaymakamı olan Şenol Bozacıoğluna 29 maddelik tehdit mektubu

İzmir’in Buca ilçesi Kaymakamı olan Şenol Bozacıoğlu’nun tehdit edildiği ortaya çıktı. Diyarbakır’da devam eden faili meçhuller davasının bugün ki duruşmasında tanık olarak dinlenen dönemin Cizre şuan İzmir’in Buca ilçesi Kaymakamı olan Şenol Bozacıoğlu’nun tehdit edildiği ortaya çıktı.Bundan önceki duruşmaya tanık olarak katılan Antalya Vali Yardımcısına gönderilen tahdit mektubunun aynısının Kaymakam Bozacıoğlu’na da gönderildiği belirlendi.

29 Mart 2011

Eski Cizre Kaymakami,Antalya vali yardimcisina 29 maddelik tehdit mektubu

Şırnak'ta işlenen faili meçhul cinayetlere ilişkin aralarında Kayseri eski İl Jandarma Alay Komutanı Cemal Temizöz, Cizre eski Belediye Başkanı korucubaşı Kamil Atak ve itirafçıların yargılandığı davada tanık olarak dinlenen dönemin Cizre Kaymakamı ve şimdiki Antalya Vali Yardımcısı Osman Bulgurlu'nun mektupla tehdit edildiği ortaya çıktı. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dünkü duruşmaya, Vali Yardımcısı Bulgurlu'nun kendisine postayla gönderilen ve Albay Cemal Temizöz lehine ifade vermesi istenen 28 maddelik mektubu, mahkeme başkanına sunduğu, mektubun dava dosyasına konulduğu öğrenildi.

Cizre jitem davasi Taniklarindan eski cizre savcisi Taner Tabel`i kim bacagindan vurdu?

Adalet mülkün temelidir
Bilindigi gibi uzun bir süreden beri cizrede görev yapmis olan jitem komutani cemal Temizöz,ve itirafcilar Abdulhakim Güven(FiratALTIN)Hidir Altug(Tayfun)Adem Yakin(Sahin Yildiz,BEDRAN)korucubasi Kamil Atag,ogullari Kukel ve Tamer atag faili mechul cinayetlerden dolayi yargilanmaktadirlar.
Bu mahkemeye dogal olarak faili mechul dönemlerde cizrede görev yapmis  eski cizre savcisi Taner Tabel,eski cizre kaymamakami Senol Bozacioglu,yine dönemin kaymakamlarindan Osman Bulgurlu Tanik olarak ifadeye cagrildi.

28 Mart 2011

Recep Tiril`i Recep Erkal diye yuturmak,itirafcilari aklamak.2

Tiril oldu Erkal

Ne zamanki Recep tiril sahneye cikip aygana hop dedi,aygan ondan sonra Recep Tirili suclamaktan vazgecip Recepe kardesim diye hitap edip,aslinda recep tiril jitemci degildir demeye basladi.
Biz bunun nedenlerini biliyorduk,Recep Tiril aygan ile bir cok operasyona katilmis ve birlikte jitemde faliyet yürütmüstü,birbirlerinin bir cok bilinmeyen pisliklerini biliyorlardi,aygan kendisi hakkinda hic aciklamadigi bir cok bilgiyi Recep tiril biliyordu ve aygan bunlarin ortaya cikmamasi icin recep ile bir uzlasmaya vardi.
Kesin bilmiyoruz ama baska kanallar üzerinde birbirleriyle görüsüp iletisim kurduklarinida tahmin edebiliyoruz,bunu aciklamak onlara düser.

Recep Tiril`i Recep Erkal diye yuturmak,itirafcilari aklamak..1

Gözlüklü RecepTiril(Erkal)
Daha önce elindeki Nasname sitesinde Abdulkadir aygani gündemlestirip temizleme islevi gören sükrü gülmüs en büyük darbeyi aygandan yemis ve Aygan sükrü gülmüsü ajan ilan etmisti.
yine elindeki nasname sitesine doldurdugu kimi fetullahci ve karanlik gecmis sahibi insanlardan bir büyük darbe daha yemis ve bir kulpa getirilerek nasname sitesi elinden alinmisti.

21 Mart 2011

Tatlisesin vurulmasi,ve itirafcilarin rolü...

Artik taslar yerine oturmaya basliyor.Basindan beri TRT ve fetullahci basinin tatlisesin vurulmasini pkk ve kürtlere mal etmeye calistigini iddia ettik,ve Ayganinda  bu senaryounun bir ayagi olacagini iddia etmistik.
Aygan son aciklamasinda Tatlisesi vuranlarin kuzey iraktan geldigini iddia etmesi ve bunu osman öcalana bagli kuzey irakta bomba egitimi almis bir ekibin oldugunu iddia etmesini bu senaryolarin bir parcasi oldugunu belirtmistik.

20 Mart 2011

Aygan,TRT ve fetullahci basin görevine devam ediyor...

BENDE YALANDA YOK XILAFTA YOK
AYGAN`IN GÖREVI DEVAM EDIYOR...
Tatlisese yapilan saldiriyi günlerce pkk ve kürtlere mal etmek icin cabalayan ve tetikci mafyacilarin yakalandigi gün TAk adina bir site kurup saldiriyi TAK`in üstlendigini duyuran TRT ve fetullahci basinin korusuna Abdulkadir Ayganda katildi.
Biz zaten Ayganin bu koruya katilacagini basindan beri tahmin etmistik,ama bu kadar cahilce bir yorumda bulunacagini tahmin etmemistik.Tatlisese saldiri yapildigi günün hemen ertesinde Ayganin yaptigi kisa yorumlar ve diyaloglarla Ayganin böylesi bir palavrayi ortaya atacagi ortaya cikmisti,ama nasil bir palavra ortaya atmasi gerektigini daha bagli oldugu kurumlardan almamisti.