20 Nisan 2011

Bir itirafcinin kaleminden -12-

                                              ONÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Kimimiz ve gerçekte çoğumuz PKK'yı aktif halde iken bile küçümsemiş ve
yürüttüğü mücadelesinin bir ütopya olduğunu düşünmüşüzdür.
Bu düşünceye müteakip iki ayrı konuyu tek noktada birleştirmenin yanılgısından
olsa gerek PKK realitesi Türkiye Devleti'ne pahalıya mal olmuştur.

Bir itirafcinin kaleminden -11-

                                                ONİKİNCİ BÖLÜM
Kim PKK'ya nasıl yardım etti?
Tarih tekerrür ediyor!
KISIM BİR:
PKK'nın var oluşunu ve ayakta yıllar boyu nasıl kalabildiğini irdelediğimiz zaman
karşımıza sistem anlayışı çıkıverecektir.
PKK, gerçek mânâda tanı bir sistem anlayışı üzerine kurulu idi. Gerçi ilk.
oluşum sürecine bakıldığında oldukça kopuk ve istikrarsız bir görünümde olduğu
sanılacaktır.

Bir itirafcinin kaleminden -10-

Dogu Perincek

                                                  ONUNCU BÖLÜM
PKK, küçümsenecek gibi değildi!
Dağlardaki mevcut militan kadrosuna bakıldığında gayet sistematik, oturtulmuş,
koordineli bir çalışma ile yüzleşileceği muhakkaktı. Olaylar öylesine bilinçli koordine
ediliyordu ki, siyasal çözüm atılımları kırsaldaki silahlı mücadelenin dönemsel
taktiklerine orantılı dizayn oluyordu. Bundan dolayı olsa gerek, gerçekten de ister
terör deyin, ister bu olaylara başka boyutlar kazandırın, PKK, kesinlikle önemli bir
aşama katetmişti.

Bir itirafcinin kaleminden -9-

"Ebubekir"Halil Atac

                                              DOKUZUNCU BÖLÜM
1993 yılı bahar aylan içerisinde, Bitlis iline bağlı kırsal kesimde, Bitlis grubu ile
buluşmak üzere Şirvan bölgesinden ayrılmış, Bilge adlı örgütün merkezi üyesinin de
içinde bulunduğu yedi kişilik grupla hareket etmiştik.
Bitlis grubu, seviyesi itibari ile diğer bölgelerden daha kaliteli, aydın
militanlardan oluşuyordu. Çoğu şehir hayatının zevkine ve kurnazlığına kendini
kaptırmış şahsiyetlerden ibaretti.
Örgüt deyimiyle;

Bir itirafcinin kaleminden -8-

                                    SEKİZİNCİ BÖLÜM
Tatlises derin devletin suikastina ugradi
Nice dolaplar döndü şu ülkede!
Ah, bunlara şahit olan duvarların, ağaçların dili olsa da bir bir anlatsalar... Biz
kimleri görmedik ki! Kandırılarak dağlara kaldırılan zavallı gençlere terörist diyen
yetkili devlet personellerinin PKK örgütü ile ilişkilerini, örgüte milyarlar akıtan kan
emicilerle aynı odanın havasını telaffuz ettiklerini, örgüte eleman kazandıranların bu
işi bir ticari maksat haline dönüştürerek ikili oynayıp, akabinde devletin helikopterine
binerek

Bir itirafcinin kaleminden -7-

                                         YEDİNCİ BÖLÜM
Turgut Özal zehrilendigi iddia edildi
Umutların umutsuzluğa dönüştüğü, güllerin solduğu, gençliğin yok olup
yozlaştığı, kardeşin kardeşi öldürttüğü Türkiye gerçeği içerisinde yitirilmek
istenmeyen mî, yoksa bitirilemeyen mi bir Örgütle karşı karşıya kalınmıştı?
Maalesef çıkar ve menfaatler doğrultusunda yönlendirilen ihanetler topluluğu
oluşturulmuştu, Türkiye'de... İhanetlerin yaşandığı ve kuşkusuz yaşatılmaya devam
edileceği bir ülke olmuştu burası.

Bir itirafcinin kaleminden -6-

                                      ALTINCI BÖLÜM
Akin Birdal öldürülmek istendi
1993 yılı idi. Planladığımız kansız eylemlerden birinde, Tatvan-Van karayolunu
kesmiştik. Bu eylemde yabancı uyruklu dört turist ile, biri asker biri de polis olmak
üzere toplam altı kişiyi rehin almıştık.
1993 yılındaki bu eylem görevini Tatvan kırsalında birinci bölge elemanı olarak
üstlenenlerden biriydim.

19 Nisan 2011

Bir itirafcinin kaleminden -5-

                              BEŞİNCİ BÖLÜM
Bilineceği üzere, devleti, birçok konularla alâkalı olarak bilgilendirmekle beraber,
yapılan yanlışlıkları ve de art niyeti gördükten sonra PKK'ya yardım ve yataklık eden
kişilerin üzerine de gitmekten çekinmedim. Ancak birtakım karanlık isimler vardı ki,
işte bunları deşifre etmek zamanın ve şartların uygun olamaması nedeniyle mümkün
olmamıştı.

Bir itirafcinin kaleminden -4-


                                    DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Kader işte!
1996 yılının Haziran ayında, Bitlis iline bağlı Hizan-Tatvan arasındaki kırsal
bölgede icra edilen bir operasyon esnasında çıkan silahlı bir çatışmada, hayatını
kaybeden örgüt militanlarından birinin üzerinden iki adet belge ve çok sayıda
doküman çıkmış, bu belgeleri uzun süre elimde muhafaza etmiştim. 1997 yılında tam
anlamıyla serbestlik kazandığımda Perinçek'in aynı pratiğine devam ettiği ve bunun
bir çok günahsızın canına mal olduğu bilinciyle

Bir itirafcinin kaleminden -3-


                                                 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
1993 yılı içerisinde eyalet karargahından geçiş yaptığım Gevaş Bölgesi kırsal
kesiminde aslen Cizreli olan Ali kod adlı bölge sorumlusunun denetiminde eylem
ağırlıklı icraatlarda bulunuyorduk. Tarihîni ay ve gün olarak anımsıyamadığım -ki bu,
yılları dahi unuttuğumuz baz alınırsa oldukça doğaldır- mahrumiyet ortamında,

Bir itirafcinin kaleminden -2-

İKİNCİ BÖLÜM
1993 yılı bahar ayında üst üste operasyonlar düzenleniyordu. Güvenlik
kuvvetleri karşısında psikolojik ve askeri yıkıma uğrayan örgüt militanları pasif
konumda kalmışlardı. Operasyonlar nedeni ile eylem gerçekleştirememe durumu
panik ortamı oluşturmuştu.

Bir itirafcinin kaleminden -1-

Savaş, iki veya daha fazla güç arasında çatlak veren, siyasi Çözümsüzlük
sonucu doğrudan çıkan çatışmalara veya türlü şiddet kullanımlarına verilen bir isim
olsa da pratikte gerçek bir sanattır. Bunu icra edenler de birer savaş sanatkârıdırlar.
Bu sanatı en iyi icra eden şüphesiz galip savaş sanatkârı olmaya adaydır.
Ancak acı bir tanım vardır ki; kanımca bu, savaşın en doğru ifadesi olacaktır.
Aslında savaş bir sanatın ölüm ile icra ediliş şeklidir. Burada esas olan, kural
tanımamazlıktır. Hileyi en iyi kuran zaferin mutlak sahibi olacaktır. 

1 Nisan 2011

Eski Cizre kaymakamlarina gönderilen 29 maddelik tehdit mektuplarinin sahibi kim olabilir?

Daha önce eski cizre kaymakamlari jitem davasi taniklarina gönderilen 29 maddelik tehdit mektuplari ortaya cikmisti.
Bu mektuplari eski cizre ilce jandarma komutani cemal temizöz`ün savunmalari ile olan benzerlikler dikkatimizi cektigi icin bunlari kamuoyu ile yorumsuz paylasmak istedik.
29 maddelik tehdit mektubunu jitem komutani Cemal Temizöz`ün savunmalariyla birlikte yayinliyoruz.