 |
| Diyarbakir jitem infaz timi |
ayganin anlatimlari ile sirnak,silopiden alinip elazigda infaz edilen insanlarin kemikleri bulunuyor.
yine kendisi diyarbakirda görev yaptigi dönemlerde sirnak,silopi,cizre ve degisik bölgelerde inffaz edilen insanlarin kimlik bilgilerini acikliyor ve kimler tarafindan infaz edildiklerini?nereye gömüldüklerini net bir sekilde acikliyor.Örnegin.
( milliyet gazetesinden bir haber:
itiraf üzerine 4 ceset daha bulundu
jitem itirafçısı abdülkadir aygan’ın itirafları üzerine edip aksoy ve orhan cingöz’e ait olduğu belirtilen mezardan 4 ceset çıkartıldı.
şırnak’ın silopi ilçesi’nde faili meçhul cinayete kurban giden edip aksoy ve orhan cingöz’e ait olduğu belirtilen mezar, silopi cumhuriyet savcılığı ve silopi belediyesi görevlileri, silopi devlet hastanesi’nden bir doktor, ihd temsilcileri ve silopi jandarma komutanlığı’na bağlı bir grup askerle birlikte başköy mezarlığı’nda yapılan inceleme sonucunda 14 temmuz’da, bulundu.
mezardaki 4 cesedin kemik incelemesini yapan doktor, bir cesedin kafatasının arka kısmındaki kurşun girişini saptadı. mezarlıkta bulunan cenazeler numaralandırılırken, alınan kemik örnekleri istanbul adli tıp merkezi’ne gönderildi.
ihd: "dna sonuçlarini bekleyeceğiz"
ihd diyarbakır şube başkanı selahattin demirtaş, silopi savcılığı ile yaptığı görüşme sonucunda, mezar yerinin tam olarak keşfedilmemesinden dolayı ilk etapta sadece çıkartılan 4 cesedin dna incelemelerinin yapılacağını ve olumsuz bir sonuç çıkması durumunda diğer mezarların da açılması konusunda mutabakata vardıklarını belirtti. dna sonuçlarını bekleyeceklerini belirten demirtaş, aksoy ve cingöz’ün mezarlarını eninde sonunda ortaya çıkaracaklarını söyledi.
jitem itirafçısı abdülkadir aygan’ın haklarında "infaz edildiler ve gömüldüler" açıklamasında bulunduğu aksoy ve cingöz’ün aileleri 6 temmuz’da ihd’li yetkililerle birlikte cesetlerin bulunması için silopi savcılığı’na başvurmuştu.
savcılık ise, 2 kişinin 28 haziran 1995 günü bulunduğunu, dosya hakkında görevsizlik kararı verildiğini, cenazelerin ise "örgüt üyesi" oldukları için silopi başköy mezarlığı’na gömüldüğünü bildirmişti. aileler o dönem çekilen fotoğraflardan aksoy ile cingöz’ü teşhis etmiş ve cenazelerin kendilerine verilmesini talep etmişti. ancak savcılık cenazelerin teslim alınabilmesi için dna testi yapılması gerektiğini belirterek inceleme için 14 temmuz 2005 tarihini belirlemişti.)
(yine murat aslanin bulunmasi..
10 haziran 1994’te diyarbakır’da arkadaşlarının yanından kaçırılan murat aslan’ın bir dere kenarında öldürüldüğünü, üzerine benzin dökülüp yakıldığını anlatan eski jitem tetikcisi. sonrasinda murat aslan'in babasi izzettin aslan’ın başvurusu üzerine savcılık mezarın kazılmasına karar verdi. çıkartılan yanmış kemikler kimlik tespiti için istanbul adli tıp kurumu başkanlığı’na gönderildi. 9 eylül 2004’te açıklanan dna raporu cesedin "yüzde 99.99" murat aslan’a ait olduğunu ortaya koydu.)
Musa anterin kimler tarafindan katledildigini cok ayrintili bir sekilde ve kendisininde bu olayda yer aldigini ama musa anteri yanlarina getirmekle görevli olan itirafci sirnakli Hamit`in Musa anteri yanlarina getirmeden musa anterin süphelenmesi sonucu tek basina öldürdügünüde acikliyor.
Musa anterin katledilmesi olayini okumak icin)))))
Musa anterin kizi Rahsan hanimla yüzlestiginde,Rahsan Hanimin sordugu bir soruya verdigi cevap aslinda bir cok seyi ifade ediyor.Rahsan Hanimin sordugu soru?
soru?Bu cinayet timinde yer almış biri olarak Musa Anter’i yanınıza getirselerdi, tetiği çeker miydin?
- Başka çarem yoktu ki. Elbette çekerdim. Biliyorum ki, ben Musa Anter’i vurmasam onlar beni vururlardı. Bu işler böyledir.
Bu cevap bile aslinda aygan`in ben temizim ,sadece yaziciydim,tercümandim hic bir infaza katilmadim demesinin bir anlam ifade etmedigini ortaya koyuyor.
Hep baskasini suclayan,bütün infazlari,cinayetleri bir dönemler kader arkadasligi yaptigi,ve yillarca birlikte calistigi arkadaslarina yükleyip kendisini pir u pak göstermeye calisan ayganin aslinda kendisi gibi kurban olan arkadaslarinin üzerine yikmaya calismasinin izahini anlamakta güclük cekiyor insan.
yüzlerce faili mechul cinayeti yer,mekan ve fail belirterek aciklayan aygan nedense kendisini hep masa basinda yada barzani,talabaniye tercümanlik yaparak görev yaptigini belirtmektedir.
O zaman bende aygana sunu sormak isterim,bu kadar ayrintili,detayli yer ve fail belirterek acikladigin,ve aciklamalarin sonucu ortaya cikan insan kemiklerini sadece duyumlarla izah etmeni neyle izah edebilirsin?
senin aciklamalarin sonucunda senden yüzlerce hata binlerce kilometre uzakta senin icinde yer almadigin cinayetleri nerden biliyorsun?senin anlatimlarin sonucunda senin orda bulunmadigini iddia ettigin hasan ergül ve murat aslanin cenazeleri ortaya cikarildi ve gömüldükleri yer bulundu,yine sen diyarbakirda görevli iken sirnakìn silopi ilcesindeki bir köy olan basköy mezarliginda Edip aksoy,Orhan cingöz`ün gömülü oldugunu yine senin aciklamalarin sonucu ortaya cikarildi.
ister istemez insan sormak geregi duyuyor,diyarbakirda görevli iken silopideki faili mechul infazlari nerden duydun?ve mezar yerlerini,kimlere ait oldugunu nerden biliyordun?
yoksa bunuda`mi arkadaslarin anlatmisti sana?.
Gelelim vedat aydinìn infaz edilmesi olayina.
yine bu olayida cok net bir sekilde aciklamis ve olaya katilanlari tek tek aciklmas´sin.
Vedat aydin olayini okumak icin))))
"5 Temmuz 1991'de kaçırılıp 7 Temmuz'da infaz edilen Halkın Emek Partisi (HEP) Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın'ın olayında keşifte yer aldım; ama olayda yer almadım. Keşif olayını 'Derdo' kod adlı itirafçı Selahattin Görgülü
başlattı. Görüşmeye gitti. Tam başarılı olamadı. Geldi Cem Ersever ile görüştü. Cem Ersever bizi arabaya aldı, İstasyon Caddesi'ndeki evinin karşı tarafından arabayı durdurdu. Kendisi, bir kişiyi daha yanına alıp binayı keşif ettiler. Dairesini, kapısını keşif ettiler.
Bir-iki gün aradan sonra ben sabahleyin JİTEM'e işe gittiğimde baktım kimse yok. Ne Cem Ersever var, ne de diğerleri. Biz askerdik, evimiz de oradaydı, eve gidebiliyorduk. Gittim askere dedim ki; 'Komutan nerede, diğer arkadaşlar nerede.' Yatıyorlar cevabını verdi. 'Kimse bizi rahatsız etmesin' demişler. Bir anlam veremedim. Olayı duymamışım, ne olduğunu da bilmiyorum. Tabi aradan zaman geçti. Cem Ersever kalktı. 'Niye erkenden gelmişsin' dedi. Komutanım normal zamanında işe geldim, dedim. 'Ortalık zaten bozuk' dedi. Ben de 'niye' diye sordum. 'Vedat Aydın'ı vurmuşlar.' Öyle deyince, ben şey oldum... Çünkü keşfi beraber yaptık. Beni götürmediler, yatanlara baktım; Fethi Çetin, Ali Ozansoy ve yardımcısı Binbaşı Aytekin Özen... Hepsi uyuyordu. Ayakkabılara baktım hepsi çamurlu, arabaların şeylerine baktım, o da aynı. Ben onu sorunca beni götürmemişler diye sanki üzülüyormuşum gibi; merak etme, komşuda pişer bize de düşer, öyle bir cümle kullandı.
Evet Şerif, Vedat aydin olayi tam senin dedigin gibi gerceklesti,ama biraz eksik anlatmissin.
istersen su sorulari soralim sana.
vedat aydinin katledildigi gece senin nerde oldugunu soralim.
olay gecesi sen sabah eve gitmissin,hata eve haber vermedigin icin sizin evden hem jitemi hemde arkadaslarini aramsilar serif nerde diye?
jitemden görevde oldugun söylenmis,ama is arkadaslarindan ikisi senin nerde oldugunu bilmediklerini söylemisler ailene. Bence sen o gece nerde oldugunu tam olarak aciklamakla mükellefsin.
Yok orda degildim,arkadaslarimdan duydum,kesfine katildim ama cinayette yer almadim,telsizdeydim,tercümandim,gibi aciklamalarinla belki bir kesimi ikna edebilirsin ama kendi arkadaslarindanda birilerinin cikip gercekleri aciklayacaklarinida hesap etmen gerekiyor.
simdilik sana sadece iki soru sormakla yetinecegim.
1-Vedat Aydin katledilgi gece sen eve gitmemissin,o gece nerdeydin?
2-Abdulhakim güveni mersinde silahla vurup agir yaraladin.Neden?abdulhakim güven ile aranizda ne gectide vurdun?
Bu iki sorumun cevabini bekliyorum senden,zaten sen aciklamasanda ben aciklayacagim.
Haso
7 yorum:
Ben abdulkadir aygana basindan beri temkinli yaklasanlardanim,dikkat ettim,anlattigi hic bir olayda kendisi fiilen yer almis degildir,yada kendisi öyle diyor.
jitemin kurulusundan baslayarak 9 yil jitemde calismis bir insanin hic bir olayda yer almamasi mümkün degildir,hemde en agir iskencelerin,faili mechullerin yasandigi 9 yil.
allahtan Aygan asciydim demiyor.
ben bu insanin anlatiklarina inaniyorumama kendisini bu olaylarin disinda tutmasini kabul etmiyorum.
cizreli Abdullah
Cem Ersever,İstile (Akarsu'nun eski adı)'li Hatice Elmas`ı kendisinin manevi kızı gibi gördüğünü söylüyordu. Hatice o sıralar ,15-16 yaşlarında genç bir kızdı.Bir subayın kendisiyle çok yakından ilgilenmesi ve evine gelip geç saatlere kadar,kendi evindeymiş gibi rahatça kalip hareket etmesi hoş karşılanmıyordu.
Evet Şerif bu satirlari yazmakla neyi amacladigini? bilmiyorum ama bence cem erseverin hatice elmas ile yakindan ilgilenmesi ve gece gec saatlere kadar evine gelip kendi evindeymis gibi rahatca hareket ediyordu demen ferit ile girdigin silahli catismadan daha ahlaksiz degildir.
sana tekrar soruyorum Ferit yani Abdulhakim güveni neden vurdugunu aciklamazsan,bunu bütün ciplakligiyla aciklayacgimdan hic süphen olmasin Şerif aslan..
elalemin namusuna laf atacaksan önce kendine bir bak bakalim.
sen ne yaptin?
AYGAN KiMDiR?
1985 yılında Siirt ili-Şirvan ilçesinde BTÖ den kendi isteğimle ayrıldım. Güvenlik Kuvvetlerine sığındım.Samimi itiraflarda bulundum.
yargılanmam süresince samimi itiraflarımı devam ettirdim ve BTÖ nün etkisiz kılınması için güvenlik güçlerine ve yargıya yardımcı oldum.
Yargılanmam neticesinde 3216 sayılı bazı Suç Failleri Hakkında Uygulanacak Hükümlere dair Kanun(Pişmanlık Kanunu) dan faydalandım.
01 Mart 1990 tarihinde cezamı tamamlayarak cezaevinden tahliye edildim.
Yarım kalmış olan askerlik görevimi tamamlamak maksadıyla silah altına alındım.
Askerliğimin son aylarını Jandarma Asayiş Komutanlığı-Kh.ve Srv.Bl.-JİTEM(Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele) Diyarbakır Grup komutanlığı emrinde tamamladım.
Askerliğimin bitişini mutakiben 357 sayılı kanuna göre, Jandarma Genel Komutanlığı ve İçişleri bakanlığının onayı ile, Diyarbakır Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı emrine''İstihbarat Elemanı/ Sivil Memur'' olarak atandım.
1999 yılında nakil isteğim doğrultusunda ,Burdur İl Jandarma Komutanlığı/ İstihbarat Şube Müdürlüğü emrine atandım.
Gerek Diyarbakır'da , gerekse Burdur'da görev yaptığım süre içerisinde herhangi bir Kanun dışı faaliyet içerisinde olmadım.
Görevimi; amirlerimin talimatları, kanun ve yönetmenliklerin çerçevesinde yerine getirdim.
Tek amacımız vatanın bütünlüğünü ve yurttaşların huzur ve güvenini temin etmekti.Vatanın bütünlüğüne kast etmek isteyen, Milletin huzurunu bozmak ve vatandaşları biribirine düşman etmek isteyen şer güçlerine karşı mücadele etmekti.
Verilen idari ve istihbari görevleri layıkıyla yerine getirmiş olmamdan dolayı amirim olan komutanlarımca bana verilen 4 adet takdirname şahsi dosyamda muhafaza edilmektedir.
Görevim esnasında, kanun ve yönetmenliklerden, amirlerimin sözünden hariç hiçbir şahsi ,keyfi faaliyet içerisinde bulunmadım.
Bazen masa başında evrak yazdım,bazen BTÖ hakkında istihbari bilgi elde etmek için bir tabur askerin gönderilemediği;Karadağ,Herekol Dağı'na dahi birkaç inançlı meslektaşımla sızma faaliyetlerinde bulundum.Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesinin birçok yerleşim yerini amirlerimin refakatçısı olarak dolaştım.Komutan/ amirlerimi koruma görevi yaptım.
Kuzey Irak'taki terörist kamplarına karşı girişilen birçok operasyonun ön hazırlıklarında ve icra safhasında tercüman olarak, danışman olarak görev aldım.
Kuzey Irak'lı Kürt liderler ile TC. nin askeri ve idari yetkilileri arasında tercümanlık yaptım.Bu konuda bende birçok fotoğraf mevcuttur.
Askerlik yaptığım dönemim dışında, hiçbir çatışma ve terörist öldürme olayına karışmadım.
Tüm iyi niyet ve sadakatımla yaptığım görevlerin neticesinde, TSK içerisine yuvalanmış bazı Ergenekoncu zihniyetli komutanların yasadışı işlerine tahammül edemedim. Diyarbakır'dan naklimi başka yere istemem Onları rahatsız etmişti.Dokuz yıl Terörle mücadelede görev yapmış ve Teröristlerin hedefi durumuna gelmiş bir insan olarak sonunda silahsızlandırıldım. Bu duruma tahammül etmeyerek 2001 yılında görevimden istifa ettim.İstifadan sonra Burdur'daki alay komutanımız tarafından komploya maruz bırakıldım ve kırkdört gün cezaevine konuldum.
İstifadan sonra ailemin nafakasını temin etmek için,inşaatlarda harç taşıdım, amelelik yaptım, inşaat boyacılığı yaptım.
Peşime, Mutkili Ali( Ali Kaya) ve başkalarını takarak takip ettirildim.
Neticede; huzur kalmadığından ve can güvenliğimin tehlikede olduğunu gördüğümden yurtdışına çıktım.
Sonuç olarak; ''gazeteci/yazar'' kisvesine bürünen Bölücü Terör Örgütü mensubu /Ergenekoncuların hizmetindeki Uğur Balık'ın yazdığı kitap; yalan, iftira,ve çarpıtmalarla doludur. Bu sahtekârın iddia ettiği gibi; hiç kimseyi öldürmedim, işkence ve sorgularda bulunmadım.
Kamuoyuna açıklamış olduğum bilgiler tamamen benim dışımda cereyan eden ve hasbelkader tanık olduğum hadiselerdir.
Uğur Balık adındaki PKK/Ergenekon piyonunun üzerime yıkmaya çalıştığı Musa Anter ve Vedat Aydın cinayetlerinin tanıkları hayattadır.Kaldı ki bu iki cinayetin perde arkasını ve gerçek faillerini bizaat ben kamuoyuna deşifre ettim.
Uğur Balık suç işlemiştir; Özel eşyalarıma ve gizlilik dereceli evraklara hile ile el koymuştur.
Ailemin ve ilgisi olmayan insanların fotoğraflarını yayınlamıştır.
Hakkımda kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadan ve tanık olmadan beni dünya aleme ''katil'',''işkenceci'' olarak lanse etmiştir.
ABDULKADİR AYGAN /2011-02-09
Sayin haso lütfen aygan ile ilgili bildiklerinizi yaziniz.
Biz 9 yil en karanlik ve vahsi yöntemlerin uygulandigi jitemin karanlik döneminde jitemde calismis birinin cok temiz olduguna inanmiyoruz.
jitemde 9 yil calisacaksiniz,yüzlerce insanin faili belli katledilmesine tanik olacaksiniz,binlerce insanin iskenceden gectigini söyleyeceksiniz,verdiginiz bilgiler sonucunda onlarca insanin kemikleri bulunacak,nedense siz hep olaylarin disinda ve seyirci kalacaksiniz buna kargalar bile güler.
Ne o jitem dediginiz sey babanizin aile sirketimi?sizi alacak,besleyecek,maas verecek,lojman verecek,silah verecek bu arada sizi besleyenler onbinlerce insan katledecek ve size tetik cektirmeyecekler,hadi ya kim inanir.
lütfen bu aygan hakkinda ne biliyorsaniz,yazin.Ancak böyle karanliklar cikar aydinliga.
Sayin adsiz
siz hic merak etmeyin,cok temiz ve pir u pak olan ayganin kendi eliyle isledigi cinayetleri,iskenceleri ve girdigi para iliskilerini tek tek yazacagim.
aygan diyarbakir jitemde en cok dis göreve giden itirafcidir.
Yesil gelirdi aygani secip beraberinde götürürdü.
cem ersever gelirdi aygani secer götürürdü.
aytekin özen ha keza.
en önemlisi Abdulhakim güven ile birlikte yüzlerce kez adana,mersin,antep,ankaraya giden kendisidir.
ve giderkende kelesinide alip giderdi.
aygan kele basina en cok para alan kisidir.
para icin yapmayacagi sey yoktur,bunun icin ailesini bile kulanmaktan geri kalmamistir.
siz abdulhakim güveni neden vurdu zanediyorsunuz?
kendisi güveni sanki yurtseverlik duygusuyla vurmsu gibi anlatir,sanki güven cok kirliydide aygan buna tepki duydugu icin vurmus gibi yansitiyor.
ayganin güveni vurma olayini,carpitip sanki güven cok asiri davraniyordu,millete iskence ediyordu,ve ayganin pir u pak kalbi bunu kabul etmedide güveni vurmus gibi anlatiyor.
bir cok yazisinda ben abdulhakim güven gibi bir itirafciyi vurdum diye anlatiyor ve bazilarida salak salak buna inaniyor.
Evet aygan cok sey anlatti,cok sey ortaya cikardi,ama sakladiklari anlatiklarindan cok cok fazladir bunuda ben aciklayacagim.
aygan abdulhakim güveni baslik parasi icin vurdu,bu konuyu detyli yazacagim.
Saygilarimla
Haso
Yazin kardesim,niye yazmiyorsunuz?
Bu milletin anasini aglattiniz.
pkk katildiniz yine milleti mahvettiniz,geldiniz itirafci oldunuz yine kürdlerin en azili düsmani oldunuz.
yazin,yazin`da belki allah sizi afeder.
bilipte aciklamayan,yazmayan serefsizdir,alcaktir,namussuzdur.
Xancepekli
Yorum Gönder