31 Ocak 2011

Faal jitemciler pervasizca görevlerine devam ediyorlar

Jitemcilerin pervasizligi devam etmektedir.
eskiden abdulhakim güven,adem yakin,abdulkadir ayganin yaptigi görevleri,su anda baska isimler yapmaktadir,yani jitemin bittigi ve dagitildigi dezinformasyonu bosa cikmis bulunmaktadir.
Bununla ilgili bilgiler bize ulasmaya devam etmektedir,bize ulasan bilgileri yayinlamaya devam edecegiz.
Su anda sirnak bölgesinde jitem faliyetleri hic kesilmeden devam etmektedir.Eskiden hakim güven,bedran ve aygan ile devam eden jitem faliyetleri su anda yeni itirafci ve subaylarla hiz kesmeden devam ediyor.

Faal jitemciler-2.Rojhat kirmizigül

pkk itirafcisi Rojhat kirmizigül

Aslen cizreli olan Rojhat Kirmizigü lAbisi tarafindan pkk icinden kacirilip tc ye teslim olmustur,hic bir isleme tabi tutulmadan serbest birakilan Rojhat kirmizigül halen jitem icinde faal olarak calismakta,ve adil timurtas ile birlikte hareket etmektedir.

Faal jitemciler-1- Cizreli Ali kod abdulmuttalip toncer

Cizreli ali kod ismini kullanan Muttalip toncer.



Ergenekon davasinin itirafci saniginin kendi anlatimiyla pkk den ayrilisi ve jitemde calismasi.


 Herkesin kendisini CİZRELİ ALİ olarak bildiğini, 1990 yılında Cizre 'de PKK terör örgütüne katıldığını, 1 yıl Kuzey Irakta askeri ve siyasi eğitimden sonra önce Çukurca'ya sonrada Muş'a savaşçı olarak gönderildiğini, 1993 yılı 10. ayında Muş ilinde güvenlik güçlerine teslim olduğunu, o dönem içerisinde SASON korucu başı ile Hasköy Korucu başının hayatını kurtararak teslim olduğu için Diyarbakır'da 3 Nolu DGM'de yargılandığını, PKK itirafçısı olarak hiçbir ceza almadığını, mahkemesinin devam ettiği dönemlerde Şırnak bölgesinde askeriyeye yardımcı olduğunu, daha sonra mahkemeden beraat karan çıkması üzerine Muş'ta jandarma istihbaratta askerlik görevini yaptığını,

30 Ocak 2011

Mutki'deki dram!

Bitlis'in Mutki İlçesi'nde, Jandarma Komutanlığı bitişiğindeki çöplük alanda yapılan kazı sonucu ortaya çıkan 18 kişiye ait kemikler için Almanya, İstanbul, Bingöl, Erzurum, Van, Bitlis, Elazığ ve Diyarbakır'dan Mutki'ye gelen 16 aile, savcılığa başvuruda

BİTLİS  - Farklı yerlerden gelen aileler, ayrı yollarda başlayıp aynı noktada birleşen acılarla dolu hikayelerini anlattı.
Bitlis'in Mutki İlçesi'nde Jandarma Karakolu'nun yanı başındaki çöplük alanda yapılan kazı sonucunda "Toplu mezarda" ortaya çıkan 18 kişiye ait kemikler için İHD'ye başvuran 16 aile Mutki'ye gelerek, DNA testi için kan örneklerini vermek üzere Mutki Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. Dün yapılan başvurunun ardından bugün hastaneye giderek kan verecek olan kayıp aileleri, umutlarını kaybetmeden bölgede yapılacak tüm toplu mezar kazıları için başvuracaklarını belirtti. Almanya, İstanbul, Bingöl, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Kars, Van, Bitlis ve ilçelerinden gelen aileler farklı yollarda başlayan fakat aynı noktada birleşen hikayelerini DİHA'ya anlattı.

Evet, İsyan*

   
İliklerimize işlemiş bir ruh halidir aslında “isyan”.

Medeniyetin beşiği ve bereket fışkıran toprakların altından son zamanlarda insan kemikleri fışkırmakta.
Ölüm tarlalarına çevrilmiş Mezopotamya, metrekare başına binlerce kurşun yağmış.
Yakılmış, yıkılmış, talan edilmiş
“Evlerinin önü yoldur
Yolun sonu karakoldur”

Evet, binlerce insanın yolunun sonu karakol olmuş ve giden bir daha geri gelmemiş.
Kafalarına sıkılmış, atılmışlar asit kuyularına
Sonra ne mi olmuş?

Asri Mezarlıkta toplu mezar

Elazığ'ın ilçelerinde ve çevre illerde 1993 yılından bu yana çıkan çatışmalarda yaşamını yitiren çok sayıda PKK'linin cenazeleri ailelerine haber verilmeden, Asri Mezarlığın, çeşitli atıkların atıldığı kısmına toplu bir şekilde gömüldü. 
PKK'liler, mezarlık kayıt defterlerine ise kırmızı kalemle nerden getirildikleri ve mezar numaraları yazılarken kayıtlara da "terörist' diye geçirildi. Asri Mezarlık içerisinde ayrılan belli bir bölümde kepçe ile açılan çukurlara gömülen PKK'lilerin mezarlarının bulunduğu kesime ise hastanelerden ameliyat sonrası getirilen atıkların gömülmesi dikkat çekiyor.  

24 Ocak 2011

JİTEM Kadrosundan BDP’ye Atanan Eşbaşkan: Selahattin DEMİRTAŞ

 Cevap verin Demirtas kardesler,kimse yokmu???
Düne kadar komünist felsefeyle Kürt gençlerini zehirleyenlerden biri olan Selahattin Demirtaş, bugün Kürt kılığına bürünerek BDP Eşbaşkanlığı yapıyor

BDP’de bilindiği gibi “Eşbaşkanlık” sistemi uygulanıyor. Eşbaşkanlardan biri İmralı kontenjanından ataması yapılırken diğeri ise JİTEM ve benzeri derin devlet uzantılarının kadrolu elemanı olarak görev yapıyor. Şu anda nitelik olarak birbirlerinden farkları olmasa da Kışanak’ın İmralı kadrosunu temsil ettiği görülürken Selahattin Demirtaş da derin devlet yapılanmasının PKK içerisindeki ayağını temsil ediyor. Elbette ki Demirtaş’ın JİTEM onaylı olması, masa başında uydurulmuş bir senaryo değildir. Nitekim geçen yaz mevsiminde basın organlarına yansıyan JİTEM itirafçısı Abdulkadir Aygan’ın Demirtaş ile ilgili sözleri, Selahattin Demirtaş’ın kirli-gizli bağlantılarının hiç de yabana atılacak cinsten olmadığını ortaya koyuyordu.
PKK’de insiyatifi ele geçiren JİTEM bağlantılı ekip ile girilen kirli bağlantıları ifşa eden Aygan, Kürt illerinde yaşanan çatışma ortamından faydalanarak servet sahibi olanların bulunduğuna dikkat çekiyor ve şu flaş ifşaatta bulunuyordu:

21 Ocak 2011

Abdulkadir Aygan Arif Doğan'in kimyasini bozdu.

Abdulkadir Aygan Arif Doğan'in kimyasini bozdu.  
Ergenekon davasına rahatsızlığı nedeniyle ambulans ile getirilen ve kendisine sorulan sorulara doktor kontrolünde cevap veren emekliAlbay Arif Doğan, sesini sık sık bağırma tonunda yükseltince Başkan Şengün ve üye Hakim Sedat Sami Haşıloğlu tarafından zaman zaman ikaz edildi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülenErgenekon davasında sanık emekli Albay Arif Doğan'ın çapraz sorgusuna doktor kontrolünde devam edildi. Kendisine yöneltilen bazı sorular karşısında bir ara sesini yükselten Doğan, "Dün işittiğim şey beni intihara götürecekti. Öldürdüm dediğim adam 'gelsin tavla oynayalım' diyor. Abdülkadir Aygan bana bu mesajı gönderiyor. Buna mani olun. Aygan, Arif Doğan ile tavla oynayacak adam mı?" diye bağırdı.

PKK itirafçısı Aygan'dan Albay Doğan'a tavla teklifi











PKK itirafçısı Abdulkadir Aygan, İsveç’ten telefon bağlantısı ile katıldığı televizyon programında emriyle öldürüldüğünü iddia eden İkinci Ergenekon davasının tutuksuz sanığı emekli Albay Arif 
 Doğan’ı, hayatta olduğunu anlaması için internet üzerinden tavla oynamaya davet etti.
Rize’den uydu aracılığı ile ulusal yayın yapan Çay Televizyonu’nun Genel Yayın Yönetmeni Hasan Yavuz Bakır’ın sunduğu ve dün gece yayımlanan, ’Haber Analizi’ programına İsveç’ten telefonla katılan PKK itirafçısı Abdulkadir Aygan, Albay Arif Doğan’ın kendisini öldürttüğü yolundaki iddialarının gerçekleri saptırmak adına yapıldığını ileri sürdü ve şunları söyledi:

20 Ocak 2011

C-4 Valizini ABD'li Hazırladı(5)

Bir Amerikalı, JİTEM Komutanı Ersever'e C-4 patlayıcıları verdi. İlk hedef Baro Başkanı Özer'in aracı oldu. Bölge'de "Medya Güneşi", "Özgür Halk"ın da aralarında bulunduğu birçok basın kuruluşu, JİTEM tarafından bombalandı. Ülkede Özgür Gündem
12/03/2004
BİA (İstanbul) - JİTEM'in kadrolu celladı Abdulkadir Aygan, genellikle istihbarat örgütlerinde ve NATO'da bulunan ve Türkiye'yi sarsan eylemlerde kullanılan C-4 plastik patlayıcıların, bir ABD'li eski asker tarafından OHAL Valiliği'nde JİTEM'in şefi Binbaşı Cem Ersever'e verildiğini söyledi.

Aygan, Ersever'in Ankara'ya giderken yanına iki çanta dolusu C-4 patlayıcı aldığını, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis'in uçağının bu patlayıcılarla düşürüldüğünü öne sürdü.

18 Ocak 2011

Abdulkadir .Aygan: Arif Doğan Yalan Söylüyor...

Arif Doğan kendisini çok kurnaz zan ediyor. Aklınca; Şu an Diyarbakır'da devam etmekte olan JİTEM ve Faili meçhuller davasının uzatmaya gitmesini istiyor. Zaman aşımına uğramasını istiyor. Benim ağzımdan basına ve resmi makamlara yapılan açıklamaları sulandırmak ve kafalarda soru işareti yaratmaya çalışıyor.
Bugün İstanbul 13.ağır Ceza mahkemesinde görülen ikinci Ergenekon davasının 96.duruşmasında ifade veren tutuksuz sanık, hem JİTEM kurucularında ve hem de eski JİTEM grup komutanlarından Arif Doğan hedef şaşırtma taktiklerine bir yenisini daha eklemiştir. Bu bunağın duruşmadaki saçmalıklarına kısaca değinmek istiyorum:

Aygan'dan jet cevap

Emekli Albay Arif Doğan'ın öldüğünü iddia ettiği, İsveç'te yaşayan Abdülkadir Aygan iddialara cevap verdi.


ATİLA ALTUNTAŞ/STOCKHOLM
İkinci "Ergenekon" davasının tutuksuz sanığı emekli albay Arif Doğan’ın bu gün gündeme düşen JİTEM itirafçısı Abdülkadir Aygan'la ilgili olarak Biri çıkmış 'adamları öldürdük' falan diyor. Böyle bir şey olamaz. Abdülkadir Aygan'ı ben öldürttüm. Askeri, sivili, herkesi suçluyor. Bu adam ölü. Ölmüş insanı kullanıyor PKK, gayet güzel kullanıyor. İsveç'te yaşıyormuş, DNA testi yapılsın, verilecek cezaya razıyım" açıklamasından sonra İsveç’te yaşayan Jitem İtirafçısı A.kadir Aygan’dan cevap geldi.

17 Ocak 2011

Abdulkadir Aygan resmen yasamiyor.

Devam eden Ergenekon davasinda arif doganin Abdulkadir aygan yasamiyor,onu ben öldürttüm demesi kimi cevrelerde saskinlik yaratmis durumda.
Aslinda Arif doganin söyledikleri bir anlamiyla dogrudur.

"Hizbulkontrayı da ben kurdum"


İkinci Ergenekon davasının tutuksuz sanıklarından emekli albay Arif Doğan, ilk savunmasını yaptı. "JİTEM'i ben kurdurttum' iddiasını mahkemede de tekrarlayan Doğan, "Hizbulkontrayı da ben kurdum" dedi.
Ergenekon davasının bugünkü duruşmasında, sağlık durumu nedeniyle tutuksuz
yargılanan emekli albay Arif Doğan ilk savunmasını yaptı.

Askerlerin varlığını inkar ettiği JİTEM'i kendisinin kurduğu iddiasını mahkemede de tekrarlayan Doğan, daha da çarpıcı iddialar ortaya attı.

Doğan, Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu'nun başında olduğu ilk teşkilat olan Hizbulkontra'yı da kendisinin kurduğunu söyledi.

13 Ocak 2011

"JİTEM Selahattin Demirtaş'a Yüklü Para Gönderdi"

sonra teskere
önce askere
Nasname/Röportaj: Aygan: Bakın, ben PKK ile başlayan ve JİTEM ile devam eden trajik serüvenimi her fırsatta kamuoyu ile paylaştım. ..Ancak, PKK’nin ilk yıllarında farklı güç odakları ile kurduğu maddi işbirliği/bağlılık ilişkileri geliştikçe siyasi ve eylemsel işbirliğini de zorunlu kıldı. Düne kadar birbirlerine düşmanmış gibi topluma yutturulan MHP-CHP-DİSK-PKK-BDP ve Ergenekon benzeri yüzlerce paravan yapılanmalar mevcut hükümetin kısmi değişim ve demokratikleşme hamlelerine karşı ortak tavır alabilecekleri kimin aklına gelirdi? Bu alt-üst oluşun bir maddi dayanağı olmalıdır. Öyle değil mi?

Şemdin Sakık,Sırri Sakik,yesil...Kim ne dedi?

altDursun Ali Küçük/
ŞEMDİN SAKIK’A OPARASYON YAPILMADI
ŞEMDİN SAKIK DERİN DEVLETLE ANLAŞARAK TÜRKİYE’YE GELDİ.
Kamuoyu ve aşağı yukarı herkes kod adı Parmaksız Zeki olan Şemdin Sakık’ın Güney Kürdistan’da bir operasyonla getirildiğini sanır.
Oysa Şemdin Sakık eskiden beri ilişkisi olan Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım ve derin devletle anlaşarak geldi.
Operasyon ve kaçırma süsü verilen olay ise kamuoyuna karşı yapıldı.

Şemdin Sakık, Abdullah Öcalan’ın sağ kolu ve PKK’ deki ikinci adam olarak yakalanmış gösterildi ve Şemdin olayı anlaşmalı olduğu halde halka karşı bir operasyona dönüştürüldü.
Şemdin’den hareketle PKK avı başlatıldı. Bakınız sizin ikinci adamınızı yakaladık, o zaman her birinizi ve birinci adamınızı da bu şekilde istersek getirebiliriz demeye getirdiler.

ŞEMDİN SAKIK YAKALANDI`MI?YOKSA TESLIM`MI OLDU?

Böyle oldu
Böyleydi












                                                                                                                                                           

Şemdin sakik`in yakalanmasi ile ilgili cok sey yazildi,cizildi.
Herkes isine geldigi gibi Şemdin Sakik`in yakalanmasini degerlendirdi,ama  ne ŞemdinSakik nede, Sakik karsitlari tam olarak saglikli bir degerlendirme yapmadilar.Yazilip cizilenlerin hepsi bu güne kadar tarafli yazilip,cizildi.Bizde  Şemdin Sakik`in yakalanma yada teslim olma olayini bir jitemciden aktarmak istiyoruz.
Şemdin Sakik durumunu cok iyi bilen bir jitemciden.....

12 Ocak 2011

FLAS......HIZBULLAHCILAR GÜNEY KURDISTANDA

Az önce  bize ulasan bir habere göre hizbullah Mardin davasinda yargilanan ve son degisiklikle serbest birakilan,Nusaybinli hizbullah tetikcisi Ziya Yigit bu sabah güney kurdistanin zaxo sehrinde yaninda 3 kisi ile görülmüstür

4 Ocak 2011

Güneydoğu Ergenekon`u -5-

Hibullahin ölüm odalari
Güneydoğu Ergenekon`u
(5): Domuz bağının ucu karanlıkta
Hizbullah operasyonlarında yakalanan bombaların ordu malı çıkması da JİTEM bağlantısını üst düzey bürokratların açıklaması da durumu değiştirmeye yetmedi. Şimdi umut, Ergenekon soruşturmasının Fırat`ın ötesine geçmesi.
JİTEM`in 1990`lı yıllara damgasını vuran en önemli faaliyetlerinden biri de Hizbullah`la ilişkisiydi. `Büyük` Hizbullah operasyonu yapıldı, bazı liderleri yargılandı ama onları örgütleyen, eğiten, infaz listesi veren isimler perde arkasında kaldı. Oysa konuyu ilk dillendiren öldürülen JİTEM komutanı Binbaşı Cem Ersever, `Hizbullah ile bağlantılı iki kişi Alaattin Kanat ile Adem Yakın`dı. Güvenlik kuvvetleri Hizbullah`ı koruyup güçlendirmişlerdi. Hizbullah`ın tetikçilerinin çoğu itirafçıdır` demişti.

Güneydoğu Ergenekon`u -4-

Güneydoğu Ergenekon`u (4):
İşaret `itirafçı komutanlar`dan
Onlar, Aygan`ın sözünü ettiği itirafçıları yıllar önce pek çok `kayıp` öyküsünün aktörü olarak tanımışlardı. Her biri `son`u olmayan öykülerinde farklı bir isimden söz ediyor; `komutan`ın yanına `Berdan`ı, `Hakim`i ekleyerek...
Bölge halkı üzerinde sadece isimlerinin bile korku yaratmaya yettiği itirafçılar, mağdurların ifadelerine yeni yeni yansımaya başlasa da Abdülkadir Aygan bazılarını gayet iyi tanıyordu. Aygan, bu isimlere ilişkin 2004`te bilgi verirken, itirafçı ve askerlerden oluşan timlerin faaliyetlerine de ışık tutuyordu: `Aslen Cizre`li olan itirafçı Abdülhakim Güven, Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi`nden bırakıldıktan sonra Cizre`de Jandarma Komutanı Yüzbaşı Cemal Temizöz`ün emrine girdi.

Güneydoğu Ergenekon`u-3-

Güneydoğu Ergenekon`u (3):
Gözleri `özde` itirafçılarda
Tanıklar konuştukça JİTEM elemanlarından yepyeni isimler de kayıtlara girmeye başladı. `Sözde` itirafçı Aygan yurtdışına kaçtı ama Abdülhakim Güven, Adem Yakın gibi `özde` itirafçılar hâlâ bölgede kol geziyor.
`Haziran falandı. Cem Ersever görüşmeye geldi. Altı ay sonra abim kayboldu.`
`Askeri birliğin içinde kamuoyunda itirafçı olarak bilinen Abdülhakim Güven, `Bedran` kod adlı Adem Yakın ve Beşir vardı.`
`Dört ay sonra Botaş yakınlarındaki kuyuda cesetler bulundu.`
Mağdurların her biri, asker-polis-itirafçı üçlemesinin bir başka boyutunu tanımlıyor, yıllarca süren dehşeti `ete kemiğe büründürüyor`, kanlı bir tarihin yakın tanıkları olarak belki de geleceğe yön veriyorlar.

Güneydoğu Ergenekon`u-2-

Güneydoğu Ergenekon`u (2):
Kıbrıs gazisine PKK`lı dediler
Gözaltına alındı, bir daha görülmedi. Beyaz Toros`a bindirildi, geri dönmedi. Yer gösterecekti, cesedi verildi. Köy tarandı, Hediye öldü. Çatışmada vuruldu denen Fevzi Bayan`ın taziyesine Ecevit`ler bile geldi.
Helikopterden Silopi Tabur Komutanlığı`nın ortasına bırakılanlardan biri de Fevzi Bayan`dı. Babası Fadıl Bayan, gazilere verilen oğluna ait askeri kimliği hep üstünde taşıyordu, adaletsizliğin simgesi gibi. Elleri titreyerek kimliği uzatırken `O Kıbrıs gazisiydi. Kurşuna dizip, PKK`lı olduğunu iddia ettiler` dedi, kısık bir sesle. Fadıl Bayan olaydan kısa bir süre sonra Bülent Ecevit ile Rahşan Ecevit`in taziyeye geldiğini, bilgi aldığını ama bir daha ses çıkmadığını anlatırken, gecikmeli bir sitemi dillendiriyordu.
Bütün köy tanıktı

Güneydoğu Ergenekon`u dosyası-1-

Taraf Gazetesi geçtiğimiz günlerde yayımladığı yazı dizisinde PKK-JİTEM ve Hizbullah ilşkilerini konu edindi. Yazıyı aynen aktarıyoruz.
Güneydoğu Ergenekon`u (1):
Fırat`ın ötesi adaleti çağırıyor
Ergenekon, Güneydoğu`da `devlet`in ta kendisi. Askerden de polisten de `devlet` diye bahsediyorlar. Ve devlet ilk kez umut vermiş onlara. Yirmi yıldır mahkum oldukları korkuyu aşıp, savcılıklara dilekçe yağdırıyor, `adres` veriyorlar.
`Helikopterden taburun ortasına atılmışlardı. Oğlumu bir çizgi şeklinde taramışlar. Helikopterden atıldığında, vücudu ikiye bölünmüştü.`

Jitemi`n kürt Tetikcileri