15 Aralık 2010

Soner Yalcin-Cem Ersever.PKK, FKÖ Oldu

"PKK, FKÖ Oldu"
-Kuzey Irak harekâtina dönersek, harekât Talabani'yi güçlendirdi...
ERSEVER: Sadece Talabani'yi güçlendirdi demek yeterli degil, PKK, FKÖ olmustur. Öcalan, Arafat'in konumuna getirilmek istendi. PKK, FKÖ yapilmak istendi neredeyse.
Pesmergelere, harekât öncesi bir takim yardimlar yapildi. Bunlar faaliyete basladilar. TSK'da güneyde temizlik harekâti basladi. Kitabimda yazdim.
Sunu kamuoyu bilmiyor: Orjinal metni sudur: (Metni gösteriyor) PKK-Kürdistani Cephe anlasmasi. PKK Merkez Komitesi adina Merkez Komite üyesi Osman Öcalan, PKK örgütü adina Kenan Simo, Kürdistani Cephe Baskani Rojnuri...
-Basinda çikti, bizde yazdik.


ERSEVER: Osman Öcalan, kod adi Ferhat'tir, 29 Ekim 1992 günü, Basbakanlik binasina gelerek, 5 Ekim 1992 tarihli anlasmayi yapti. Harekât 2'sinde basladi, 5'inde anlasma yapmislar, 3 gün sonra yani. Anlasmayi kim yapmis; Kürdistan Basbakani Kürsad. Celal Talabani tarafindan bizzat gönderildi bu Kürsad. Biz pesmergelerden PKK'yi vurmalarini beklerken, Pesmerge komutani Serdin gitti PKK ile anlasma yapti!
Sürekli Türkiye'den yardim istiyorlardi. Türkiye'yi kandiriyorlardi. Türkiye'de, Kuzeyden sürdügü PKK'lilari pesmergelerin öldürecegini bekliyordu. Istihbarat servisleri ve. ben -ben demeyi hiç sevmem ama iste geldik bu noktaya- bunu biz zamaninda uyardik; 'Anlasma yapildi' dedik. Bu ciddiye alinmamistir. Celal Talabani, Kuzey Irak harekâti basladiktan üç gün sonra, Kürsad ve Serdin vasitasiyla, dogrudan dogruya Osman Öcalan'la anlasmaya varmistir. Ondan sonra, Hakurk bölgesinde tek kursun dahi atilmamistir. Bir de pesmergeler, Iran uçaklari ates açiyor, sikistik, Iran PKK'ya destek oluyor' gibi seyler yaydilar. Türkiye'yi doldurusa getirdiler. Ben bunu nasil protesto etmem. Anlasma maddelerini göre göre nasil ben itiraz etmem. Bakin neler yazili: 'Irak Kürdistan topraklari üzerinde kalmak isteyen PKK militan ve üyeleri Türkiye sinirindan uzak, Hükümetin
70

tespit edecegi bir yere tasinacaktir. Bölge hükümetinin verecegi belge ile serbestçe seyahat edebilirler.'
Ayrildiktan sonra evlerine gittim. Herseyin belgesi var bizde. Dogrudan dogruya Yekiti veriyor belgeyi. Süleymaniye, Erbil sokaklari PKK ile dolu. Efendim neymis Kürdistan hükümeti bu bölgede kalmak isteyen bu gruba, zaten bunlar Türkiye Kürdistani vatandasidir, gerekli korumayi temin edecekmis. Talabani'nin bize basta verdigi söz bu degil, o toplantilarda ben de vardim. Toplantida alinan kararlar PKK'nin imha edilmesine yönelikti...
-Sonra Talabani Türkiye ile yeniden iliski kurdu?
ERSEVER: Bakiniz anlasmada neler deniyor daha; 'PKK üyeleri kendilerine ait bütün mal varliklarini koruyabilecekler.' Osman Öcalan, Erbil'de bir villa satin aldi! 'Bölge içerisinde faaliyetlerini sürdürebilirler.' Peki, TC ne kazaniyor? Kuzey Irak harekâti, PKK'yi Sinaxd, Zivi, Haftanin Kutalman, Sivi, Hakurk gibi kamplardan, o yeraltindaki pis barinaklardan, siginaklardan çikarmis, Erbil'in, Süleymaniye'nin kaloriferli veya sobali dairelerine tasimistir. Baska bir ise yaramamistir Kuzey Irak harekâti...
-O kadar insan öldürüldü.
ERSEVER: Ölsün ne olacak, yerine yenisi gelir!
Toyota'larin Sirri
-Sinirdan uzaklastirildi açiklamasi yapildi?
ERSEVER: Su anda sinirlarimiz yine dolmustur. PKK bosaltmis oldugu kamplara yeniden gelmistir. Sinirda sözde karakollar vardir. Bu sözde karakollara neredeyse kus sütü bile gönderildi. Türkiye buraya her türlü yardim yapmaktadir. Türkiye'nin parasini ödedigi To-yota'lari orada görürsünüz. Gidin bakin Toyotalar Zaho-Duhok arasinda dolmus olarak kullanilmaktadir. Bu arabalar sözde Zaho, Duhok ve karakollar arasinda irtibat kuracakti.
Ben vergi veren bir vatandasim. Yasal haklarimi da çok iyi biliyorum. Ben konusurum. Benim verdigim vergiyle, bana hesap vermeden su veya bu adimi atamazlar. Ben vatandasim. Nerede bu ka-
71

rakollar göstersinler televizyonlarda da biz de görelim. Bir tane bile yoktur. 24 Aralik 1992, PKK karakollara tekrar gelmistir. Yani harekâttan bir ay sonra. Bakin Mesut Barzani radyo konusmasinda ne diyor? 'Kürt halki PKK'nin düstügü durumu gördünüz, PKK Kürt halkini sevmez. Amaci Kürt halkini kiskirtmaktir. Ancak yine eski yerlerine geldiler'. Bunu Barzani söylüyor.
"Barzani Daha Ulusalci"
Kuzey Irak harekâti devam ederken, PKK bir yandan da E-24 karayolunu kapatti. Kuzey Irak'a ambargo koydu. Gida maddesi girisini engellemeye çalisti. Harekât sürerken, Viransehir'den Silopi'ye kadar yolu kapattilar, üç tane köprü havaya uçuruldu. Siz bu sartlar altinda hangi istikrardan bahsediyorsunuz?
Türkiye'nin içinde ambargoyu önleyemiyorsunuz. Mesut Barzani bana aynen bunu söylüyordu harekât sirasinda; 'Sizin ambargoyu en-gelleyememeniz yani E-24 karayolunu açamamaniz bizim pesmergelerin moralini bozuyor.'
Barzani daha ulusalci. Açik söylemek gerekirse, bir kaypakligini görmedim. Yani, Apo'yu Türkiye'ye karsi bir koz olarak kullanmadi.
Emperyalizmin Denetiminde Kürt Devleti
-Peki, Amerikanin burada rolü ne?
ERSEVER: Onu bilemiyorum. Bunu çok açik olarak ifade edebilirim. Bütün bunlarin altinda yatan sudur: Bu bölgede emperyalizmin denetiminde bir Kürt devleti kurmak isteniyor. Ben böyle düsünüyorum.
Apo, önderlik sorununa iliskin kitabinda, bütün Kürdistan'i parçalara ayirmistir. Bu parçalardan Türkiye Kürdistan'inin tüm Kürdistan bölgesine önderlik edecegini yazmistir. Simdi parçadaki bu önderlik degisti. Ipleri elinde tutan emperyalistler simdi Kuzey Irak'ta
72

kendi denetimlerinde bagimsiz Kürt Devleti kuracaklardir. Daha sonra Türkiye, Iran ve zamanla Suriye'de çikan kargasaliklara bu Kürt Devleti, 'size yardimci olayim' diyecektir.
Türkiye Cumhuriyeti'nin Kuzey Irak'la ilgisi, PKK temelinde sekillenmistir. Bu yanlistir. Sonuçta iste Talabani gibi siyasi fahise çikar, PKK'yi bir koz olarak kullanir.Kürdistani Cephe, üç partiden meydana geliyor. Bunlarin disinda parti yok mu? Var. Kürdistan Muhafazakâr Partisi var, Milli Türkmen Partisi var. Bir Musul Vilayeti Olusumu Konseyi var. Bakin çok enteresan bir noktaya geldik. Biz Türkiye'nin kafasina bunu sokamiyoruz; Musul vilayeti sorununu sürekli dile getiriyorum. Yazdim, çizdim, bagirdim. Siz büyük Kürdistan üzerine mi oynuyorsunuz yoksa kendi çikarlarinizi mi düsünüyorsunuz? Lütfen, önce can, sonra canan. Bir Musul vilayeti olusumu var. Ömer Surçi denen bir adam çikti, konseyden söz etti. Siz bunu 2000'e Dogruda Amerikanin oyunu diye yazdiniz. Hayir, burada Ingiltere'nin parmagi var...
-Bunlarin temsilcisi Hollandali avukat...
ERSEVER: Arzu ederseniz, sizi Ömer Surçi'yle görüstürebilirim. Kendisi benim çok iyi dostum. Hollandali avukat John Keller'la bunlarin arasinda bir sözlesme vardi. Bu Hollandali avukatla olan sözlesme alti aydir feshedilmis durumda. Avukatin bu konuda konusmaya hiç hakki yok.
MUSTAFA DENIZ: Simdi yeni anlayis su: 'Yeni Dünya Düzeni'ne ne kadar hizmet edersen, o kadar pay alirsin. Apo da bunu görüyor, 'Bu politikalara ben de uymaliyim' diyor. PKK askeri, siyasi yönden bir çikmaz içerisine girmistir. Arayis içindedir.
ERSEVER: Ben uzun zamandir söylüyorum: PKK askeri yönden bir kisir döngü içerisine girmistir. Daha ne kadar köy basacak, ne kadar asker öldürecek? PKK siyasi kazanimlarini nerede toplayacak?
-Kürdistan Ulusal Meclisi var...
ERSEVER: Olmaz, yetmez. Bakin ben "Üçgendeki Tezgâh" kitabimda açiklamaya çalistim. Bir Kemal Burkay olayi çikiyor simdi. Yazik oldu, bir kedisi olacakti. Kediyi yine aldilar elinden.PKK, askeri yönden vuruyor. Bu dünya kamuoyunda olumlu olumsuz
73

tepkilere neden oldu. Bir biçimde gerillaya katilimlar oluyor. Bu düzenli orduya gider veya gitmez. Siyasi açidan degerlendirelim. PKK, temsil ediyorum dedigi halkin siyasi kazanimlarini demokratik platformda, legal olarak kim muhafaza edecek? Kim savunacak, koruyacak, dile getirecek? Türkiye'de böyle bir olusum yok. Celal Ta-labani vasitasiyla bu yapilmak istendi, Türkiye'de...
"HEP PKK'yi Temsil Etmiyor"
-HEP Kürt halkinin yasal temsilcisi olamaz mi?
ERSEVER: Hayir. HEP, PKK'yi temsil eden bir olusum degildir...
MUSTAFA DENIZ: PKK'nin elinde bir araç olabilir.
ERSEVER: Apo'nun 1991 Kasim çözümlemelerine bakin. PKK'nin HEP'le iliskisi vardir ya da yoktur. Orada yaziyor okuyun. Dönemin taktigi, stratejinin parçasi; Türkiye'de, Kuzey Irak'ta oldugu gibi bir Kürt Cephesi'nin yaratilmasidir. Legalize etmektir. Irak Komünist Partisi Kürdistan Seksiyonu sözcüsü bakin ne diyor: 'Kuzey Kürdistan'da da Güney Kürdistan'da oldugu gibi legal Kürt cephesinin olusturulmasi ve Kürt Cephesinin politik faaliyetlerine Türkiye'nin izin vermesi gerekir'. Bunu ben geçen ay Süleymaniye televizyonunda izledim.
PKK'nin askeri faaliyetlerinden sonra dogan politik çikarlari savunabilecek bir Kürdistani Cepheyi kurmak istiyorlar. Böylece Kemal Burkay gündeme geldi.
-Bu Türk Devleti'nin de isine mi geliyordu? ERSEVER: Bilmiyorum. Ama eger isine geldigini düsünüyorsa çok büyük bir hata içinde demektir.
Ateskes olmaz! Binlerce gerilla daglarda duracak, bu siyasi cephe bir takim siyasi taleplerde bulunacak. Türkiye bu talepleri kabul etmedigi zaman gerilla vuracak. Bu bir açmazdir.
Binlerce sehit verilmistir. PKK'nin böyle bir sey yapamayacagini Türkiye Cumhuriyeti düsünemiyor muydu, herhalde bir rehavet içerisine girdi.
74

"Siviller Sözünü Dinletemedi"
-Söylediginiz stratejiyi kabul eden bir yönetim beklentimi var mi?
ERSEVER: Bana sordular, 'neden emekli oluyorsun' diye. Onlara sunu dedim; 'Ben mücadeleyi birakmiyorum. PKK yüzünden binlerce Türkün, Kürdün çocugu ölmüstür. Asker olarak ben sözümü dinletemedim. Belirgin bir konumda olmama ragmen dinletemedim.'
Demokratik bir yönetim diyoruz. Tamam o zaman siviller, bir Ortadogu politikasi, bir Kürt politikasi, bir PKK politikasi tayin ve tespit etsinler. Askerler de bunu uygulasinlar.
-Simdi böyle olmuyor mu?
ERSEVER: Askerler politika tespit edip uygulayamazlar. Su anda ki uygulama Jandarma Genel Komutanligi politika tespit ediyor, yukariya bildiriyor.
-MGK yapamiyor mu bu isi?
ERSEVER: Elbette zaten MGK'da askerler agirlikta. Her türlü politikanin talim ve tespitinden siviller sorumludur.
MUSTAFA DENIZ: Denetlenmesinde de. ERSEVER: Biz asker olarak sözümüzü dinletemedik. Siviller de bu isi bilmedigi için sözünü dinletemedi. Ama biz bu isi biliyoruz. Böylece biz askerligi biraktik, sivil olduk. Sivil olarak derdimizi anlatmaya çalisacagiz. Mesele budur. Kime ne kadar derdimizi anlatabilirsek, bir ekol olusturmaya çalisacagiz.
. Bütün yönetimler suçludur. PKK ile uzlasmaci, bakin Kürt demiyorum, dagdaki gerilla ile uzlasmaci politikayi kim uygularsa ondan hesap sorulmalidir. PKK'nin Türkiye'deki silahli güçleri defolup gitmelidir. Ondan sonra diger meseleye bakilmalidir.
"Ateskes Agiza Alinmamalidir"
-Siz bölgede yillardir bulunuyorsunuz. Dediginiz gibi düsünen pek çok subay bölgede vardir. Anlasiliyor ki, ateskes olabilmesi için, barisçi çözüm için. bunlarin degismesi gerek...
ERSEVER Oradaki askeri birliklerin çekilmesini mi kastediyorsunuz?
75

-Degistirilsin diyoruz. Bu savasin içerisinde uzun zamandir bulunanlarin iyice kinlenmis oldugunu düsünürsek?
ERSEVER: Yok, kinlenme diye bir olay degil...
-9 yil orada savasan bir subay, en yakin arkadaslari öldürülmüs, 9 yil önceki insan olabilir mi? Orada görev yapan bir subay 'Ateskesi biz yapmadik, Ankara yapti' diyor. Öyle bir ruh hali var?
ERSEVER: Güzel söylemis! PKK'yla uzlasmaci bir tavira giren herkese hesap sorulmalidir. Türkiye'de su anda o bölgede devam eden bir gerilla savasi vardir. Askerlerin görevi siyasi polemiklerin disinda oradaki gerillayla mücadele etmektir. Düsmanin ortadan kaldirilmasi görevi vardir. Bir asker olarak söylüyorum bunu, bir sivil olarak degil. Ordaki arkadaslarimin da böyle düsündügünü saniyorum. Bunlara verilmis bir görev vardir: Gerillayi yok et. Bu savastir. Savasta iki taraf birbirini öldürecektir. Türk ordusu da bu adamlari yok etmek zorundadir. Ateskes-mateskes bunlar agiza alinacak kelimeler degildir. Ordaki insanlarin sahsiyetleriyle oynamak demektir.
-Ateskes, Öcalan açisindan sadece bir taktik miydi?
ERSEVER: Dönemin taktigi uygulanmistir.
-O zaman çok kisa zamanda bu taktikten vazgeçmedi mi ? 17 Martta ateskes ilan etti. Arkasindan geçtigimiz haftaki Bingöl baskini...
ERSEVER: Süre yeter. Apo firsattan istifade bir takim görüsmeler yapti. Üç ay boyunca toparlandi. Türkiye Cumhuriyeti üç ay boyunca operasyonlarini yapmadi. Bahar operasyonlari yapilmadi. Subat itibariyle bu operasyonlarin baslamasi gerekirdi. Bölgeleri belli. Her eyalette iki tane kampi var. Kamptan çok, üs bölgesi demek daha dogru. Bu adamlarin kalici üs bölgesi var. Burada üs bölgelerinde yeserdi, filizlendi. Zaten bunu istiyordu. Bahar operasyonlari yapilmadi.
"Devlet Bingöl Baskinini Biliyordu!"
-Bingöl baskini, Semdin Sakik'in Apo'ya ragmen, bir eylemi olabilir mi?
76

ERSEVER: Bakin, Semdin Sakik, Apo'ya ragmen hiçbir sey yapamaz. Semdin Sakik, 1987 yilinda Botan da Besta bölgesindeyken de Apo'yla anlasmazliga düstü. Hatta, Abdullah Öcalan onu temizlemek üzere tekrar çagirdi. Ondan özelestiri aldi,özelestiri verdi. Botan'da görevlendirildi. Döndü gitti geldi, Diyarbakir bölgesine Ha-kurk bölgesine gönderildi. Bunlar Apo'ya ragmen seyler degildir. Bu sistemin bir parçasidir. Dönemin taktigi uygulanmistir.
MUSTAFA DENIZ: Bingöl'den önce bazi PKK'lilarin, 'eylemlere baslayacagiz' diye demeçleri var. Elimizde bantlar var.
ERSEVER: Pekala, sunu açikça TC'ye sorun: 20 Mayis itibariyle, Abdullah Öcalan'in bütün birimlerine PKK'nin eylem yapmasi için emirler verildigini biliyor muydu? Bilmiyor muydu? Buna cevap versinler.
-Biliyor muydu?
ERSEVER: Bildigimiz bir seyler var herhalde. Biz hadiseleri yakindan takip ediyoruz. Emir verilmis miydi, verilmemis miydi?
MUSTAFA DENIZ: Ateskes diye bir olay aslinda yoktu!
ERSEVER: Bakin, Olaganüstü Hal Bölge Valisi diyor ki, 'bu süre içerisinde PKK 200 eylem yapmistir.' Ateskes demek, yalnizca askerle çatismaya girip, girmemek degildir. Gidiyor köyleri basiyor. Hamo'nun, Mamo'nun ne günahi var.
-Üsbölgeleri var diyorsunuz. Bunlara yönelik yapilacak operasyonlari, komutanlar 'yapmayin'diye durdurdu mu?
ERSEVER: Yapilmadi. Böyle bir emir verilip verilmedigini bilmiyorum. Bir örgütsel eylemi düsünün. Dagdan inip de pat diye vurmazlar. Bunun bir hazirligi var. Bingöl eyleminin yapildigi bölgeye adamlar gökten zembille mi geldi? Meshur tabirle, 'komsu ülkeden' falan mi geldi? Yillardir oradalar. Bilmiyorlar mi onlarin orada oldugunu? Teker teker yerleri biliniyor. Sorun istihbaratçilara! Örnegin, Diyarbakir'daki üs bölgeleri nerelerdir? Istihbaratçilar, adiyla, saniyla, haritadaki koordinatlariyla size söyleyeceklerdir "Taktik Önderlik Sorunu Vardir"
-Yani siz diyorsunuz ki, ben kendimi komutanlarin yerine koydugumda siz beni suçluyorsunuz. Istihbaratçi olarak Dili

yarbakir'da PKK'nin üssünü söylüyorum ama Yüzbasi Hasan, Binbasi Ismail bu üssü gidip yikmiyor. Böyle bir takim hesaplar yapiliyor, uzlasiliyor mu diyorsunuz?
ERSEVER: Taktik önderlik sorunu var diyorum. Bakin bu çok kapsamli bir sözcüktür. Kisaca söyle diyeyim: Bir kisiye veya bir askeri gruba emir-komuta eden kisilerde bazi yetmezlikler olabilir. Askeri literatürde, taktik önderlik sorunu budur.
MUSTAFA DENIZ: Bir de basindan beri söylenen su: Devletin stratejisi yok. Stratejisi olmadigi için kendisine uygulanan taktikleri algilamiyor. Mesela burada! Diyelim PKK bir taktik uyguladi, devlet taktik ve stratejik yetmezlik içinde oldugu için anlayamiyor. Teorik yetmezlik içinde çünkü.
-Peki siz varsiniz, siz bunlari anlatiyorsunuz...
ERSEVER: Anlatamadik! Onun için ayrildik. Ben saltanat gibi bir makamdan ayrildim. Gak deyince ekmek, guk deyince su gelen bir makamdan ayrildim. Durup dururken ayrildim. Emekli Albay olana kadar otururdum koltugumda. Kimse beni atamazdi ki o makamdan.
—Siz en yüksek makamlara söylüyordunuz...
ERSEVER: Elbette, ama anlamiyor.
-O zaman en yüksek makamlar anlayissiz!
ERSEVER: Bilemiyorum. Taktik her seviyede taktiktir. En yüksek komutana anlayissiz demiyorum. Ama icra sirasinda bir takim seyler var. Simdi en yüksek komuta mevkilerinde olan kisiler stratejik kisilerdir. Stratejinin talim ve tespitinde önemli faktör olan, rol oynayan kisilerdir. Su açidan strateji yok. Su açidan strateji var. Bugün Güvenlik Komutanliklari diye bir olay var. Güvenlik Komutanlari emir veriyor. Ankara'da diyelim stratejik bir makam. Oranin stratejik makami, bölgedeki makama diyor ki: 'Bölgendeki PKK'yi yok et.' Bu taktik yönü degildir. Stratejik yönüdür. Bu düsmanin orada nasil yok edilecegini, oradaki birlikler hesaplar ve kitaplar. Bunu benim oradaki dövüsen arkadaslarim iyi anlarlar.
-Sizin söylediginiz çok karisik oldu. Söyle birsey çikiyor. Yukaridaki adamlardan bir emir çikmiyor. Bunlar yukaridan asagi dogru PKK'nin üslerini yok edin diye emir veriyor. Bu aslinda yüzlerce komutana hitap ediyor.
ERSEVER: Dogru.
78

Hiç yorum yok: